Ülkemiz iki aktif deprem kuşağı arasındadır. Bu nedenle yapılmaya devam eden veya yapılmış olan tüm yapıların gerekli teknik kuralara ve yönetmeliklere uyması gerekmektedir. DİE verilerine göre yurdumuzun %92,3 deprem riski taşıyan topraklardan oluşmaktadır. Bu topraklarda ise nüfus olarak toplam nüfusun %95 ‘i yaşamaktadır.
Ülkemizde olan irili ufaklı depremlerde, yıkılan binaların birçoğu yığma binalardır. Bu binaların depremde hasar görmesinin en büyük nedeni, kalitesiz ve rastgele yapılmasından kaynaklanmaktadır. Bu binalar çoğunlukla yaşlı binalar olmaktadır. Yılların verdiği hasarlar ve kullanım şartlarının değişmesi yığma binaları oldukça yormaktadır. Yığma yapılar eğer bir projelendirme görmeden inşa edilmiş ise sadece düşey yüklere göre inşa edilmekte, bu ise deprem durumunda büyük riskler barındırmaktadır. Yığma binalar tuğla, taş ve briket vb. malzemeler ile yapılmaktadır. Bu binalarda duvarlar tüm yükleri zemine aktaran elemanlar olduğundan duvarların malzeme kalitesi ve kalınlığı çok önemlidir. Bu binalarda duvarlarda olan her türlü çatlak ve hasar doğrudan yapı güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Bazen malzeme kalitesi, bazı durumlarda ustalık ve tasarım hatlarından yığma binalar uzun ömürlü olamamaktadır. Yığma bina yapılırken duvar teşkili aşırı önem taşımakta ve itinalı bir ustalık istemektedir.
Yığma Binalarda Oluşan Hasarların Nedenleri
Yığma binalarda aşağıdaki nedenlerden dolayı hasarlar oluşmaktadır.
- Yığma binalarda taşıyıcı duvarlar gelişi güzel konmasından,
- Duvarlar boyunca devam eden kuşaklar konulmamasından,
- Kullanılan duvar malzemelerinin birbirleri ile kuvvetli bir harç ile bağlanmamasından,
- Birbirlerini dik kesen duvarların birleşimlerinin doğru yapılmamasından,
- Bina temellerine sürekli su gelmesi
- Binaya ilave ağırlıklar gelmesinden,
- Duvarların içerisinde büyük boşluklar bırakılmasından ve
- Temellerinin düzgün yapılmamasından kaynaklanan nedenlerden dolayı hasarlar oluşmaktadır.
Yığma bina yapılırken çok sık olarak temel tasarım hataları yapılmakta, üst yapıdan gelen yükler zemine doğru bir şekilde aktarılmamaktadır. Temelde kullanılan taşlar temizlenmeden “nasıl olsa toprak altında kalacak “ mantığı ile kullanılmakta bu ise taşların harç ile birleşmesine engel olmaktadır. Ayrıca, burada seçilen taşlar, görünmediği için, üst kat duvarlarında kullanılmayacak vasıflardaki taşlardan seçilmekte bu ise mukavemette zayıflamalara neden olmaktadır. Bu hasarlar çoğunlukla zemin katta başlamaktadır. Eğer bina baca veya minare gibi yüksek ise bu seferde hasar üstlerde başlar.
Yığma Binalarda Onarım Yöntemleri
Yığma binalardaki onarım veya güçlendirme binalarda olan hasarın boyutlarına göre yapılmaktadır. Bu hasarlar oluşan çatlakların genişliğine, yerine ve şekline göre değerlendirilmektedir. Derine inmeyen küçük çatlakların onarımı için öncelikle duvar üzerindeki sıva tamamen kaldırılmaktadır. Sıva kaldırılmasının nedeni; sıva altında çatlakların nereye kadar gittiğinin daha kesin bir şekilde tespit edilmesidir. Oluşan çatlaklar özel harçlar, epoksi reçinesi veya çimento şerbeti ile doldurulur. Gerektiği durumlarda çatlak bölgelerine donatılar da yerleştirilerek, yatay ve düşeyde takviyeler yapılır. Bazı durumlarda çatlağın her iki yanındaki duvar elemanları sökülerek yüksek bağlayıcılığı olan harçlar ile tekrar örülürler.
Yığma Binalarda Güçlendirme Yöntemleri
Yığma yapılarda eğer hasar büyükse ve onarım yeterli değilse güçlendirme kararı alınır. Güçlendirme temellerde, zeminde, yapıda veya hepsi bir arada olabilir.
Yığma yapılarda yapının güçlendirilmesi demek öncelikle duvarların takviye edilmesi demektir. Bunu yaparken;
- Duvarların her iki yüzüne betonarme koloncuklar eklenebilir,
- Duvarların her iki yüzüne hasır donatı yerleştirilerek püskürtme beton yapılabilir,
- Duvarlarda olan kapı ve pencere boşlukları küçültülebilir,
- Çelik ankrajlar ile takviyeler yapılabilir,
- Binanın gerekli yerlerine betonarme elemanlar eklenebilir,
- Karbon fiber elemanlardan faydalanılabilir,
- Duvarların birleşim yerleri yıkılarak yeniden yüksek dayanımlı harçlar ile örülebilir.
Eğer yığma binada temeller güçlendirilecekse, eski ve yeni temellerin birlikte çalışması sağlanmalıdır. Eski temellerin yenilere güç aktarması sağlanmalıdır. Yapı tamamen güçlendirilecekse tüm yapı sistemi, yatay ve düşey yükleri alacak şekilde boyutlandırılarak temellerde bu duruma göre dizayn edilmelidir. Bazı durumlarda temellere gelen suyun uzaklaştırılması gerekmektedir. Binaya gelen sürekli su, zemini zayıflatarak farklı oturmalara dolayısıyla bina hasarına sebep olmaktadır. Bu durumlarda drenaj ve yalıtım önlemleri alınmalıdır. Ayrıca, özellikli yığma binalarda (tarihi eser gibi) zemin güçlendirilmesi de düşünülebilir. Yüklerin azaltılması veya tamamen kaldırılması güçlendirme için farklı bir alternatif olmaktadır.
Güçlendirme için hangi karar alınırsa alınsın, uygulama için kesinlikle işinin ehli firmalar ile diyaloğa geçilmesi gereklidir. Bu firmalardan güçlendirme teknikleri ve alternatifleri için ayrıntılı bilgiler istenilebilir.
Yığma binalar, kesinlikle zayıf ve değersiz binalar değildir. Aldığınız arsanın üzerindeki yığma bina varsa, bu yıkılması gereken değil, incelenerek değerlendirilmesi gereken önemli bir değerdir. Unutulmamalıdır ki, mevcut binaları onararak veya güçlendirerek kullanmak bazı durumlarda daha ekonomik olmaktadır. Buradaki sorunlar bu binaların çoğunun teknik destek almadan ve projelendirilmeden, yapılmasından kaynaklanmaktadır. Tarihi yapıların büyük bir bölümü yığma bina olarak inşa edilmiş ve asırları devirmişlerdir. Kontrollü bir şekilde kaliteli malzeme ile yapılan yığma binalar istenirse gayet sağlam bir şekilde yapılabilmektedir. Yığma bina yapılırken kullanılacak tüm malzeme, inşaat için uygun vasıfta olmalı, ustalık ve tasarım vasıflı kişiler tarafından yapılmalıdır.