Coğrafi alanı sebebiyle tarihte pek çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış olan Sakarya, şimdilerde de çok büyük öneme sahip durumdadır ve Sakarya'da görmeniz gereken yerler oldukça fazladır.
İstanbul ve Ankara şehirlerinin arasında yer alması sebebiyle, geçiş güzergahı durumunda olan bu şehir, doğal güzelliklerinin çok fazla sayıda bulunması ile ön plana çıkmaktadır. Ulaşım ağı gelişmiş durumda olan bu ilin hem çevredeki ilçelerine hem de merkezini gezmek mümkündür. Tarihi yerler bakımından da bu ilin manzarası ile tanışmaya hazırlıklı olun.
Sakarya şehrinin merkezinde bulunan yerleri gezmeniz bir gününüzü alsa da ilçelerdeki güzelliği keşfetmek en az dört gün ayırabilmeniz gerekecektir. Daha evvel de belirtildiği gibi bu ilde huzuru, Sakarya’da doğal güzellikler ve tarihi alanları keşfetmek için ayırdığınız zamanın değdiğini sizde görebilirsiniz. Özel aracınız yok ise, gideceğiniz güzergahları önceden belirlemeniz planlı gezi için önemli bir husustur.
En uzun Türkiye’nin ikinci plajı Karasu bu ilde yer alıyor. Bunun yanı sıra deprem müzesi, Doğançay Şelalesi, Sapanca gölü, Justinianus ve Çark Caddesi gibi yapıları içinde barındırıyor. Bu sebep ile Sakarya şehrinde gezilip görülecek yerlerin fazla olduğunu söyleyebiliriz. Toprak parçası ve nüfusu açısından Türkiye’nin büyük şehirleri arasında yer alan bu ilin geçiş yolu özelliği ve doğal güzellikleri çok sayıda yabancı ve yerli turisti ağırlamasını sağlamaktadır.
Çiğdem Yaylası
Hendek ilçesinde yer alan bu yayla Sakarya’da gezilecek doğal yerler arasında yer alıyor. Yeşilliklerle kaplı bir alanda olmasının yanında tertemiz havasının da olması insanlara hitap eden güzellikleri arasında bulunuyor. Kamp yapma bakımından oldukça elverişli olan bu yaylada her sene temmuz ayında birçok şenliğe ev sahipliği yapmaktadır. Şenliklere katılmanın yanı sıra, doğanın verdiği huzura teslim olmayı tercih ediyorsanız Çiğdem Yaylasına gelmelisiniz.
Maden Deresi
Sakarya ilinin Karasu ilçesi ile Kocaeli ili arasında bulunan Maden Deresi, 1914 senesine kadar Fransızların işlettiği Maden Tesisine ev sahipliği yapmıştır. Yeşillikler arasında bulunan bu dere Sakarya’da gezilecek doğal yerler arasında yer alır ve derenin sesi dinleyenleri büyüleyen özelliklere sahip deniliyor. Arzu ederseniz bu eşsiz güzellikteki manzarayı istediğiniz saate kadar izleyebilir veya isterseniz doğaya saygılı bir biçimde piknik yapabilirsiniz. Herhangi bir yerde kamp yapma planınız var ise Sakarya şehrinde bulunan Maden Deresi’nde kamp yapmanızı öneriyoruz.
Sapanca Gölü
Gezilmesi ve görülmesi gereken birçok Sakarya’da doğal güzellikler mevcuttur. Bunlardan biri olan Sapanca gölü, ormanların çevrelediği doğal görünümü itibari ile buraya gelen konuklarına huzur ikram etmektedir. Arzu ederseniz tekne kiralayarak Sapanca gölünde tur atabilir veya dilerseniz çevredeki kafelerde oturup gölün eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz. Gölün uzunluğu ortalama 16 km olup yüzölçümü ise ortalama 42 kilometredir.
Bu gölü besleyen başlıca dereler şunlardır;
- Keçi Dere
- Eşme Dere
- Yanık Dere
- Çiftepınar Dere
- Aygır Dere
- İstanbul Dere
- Arifiye Dere
- Maden Dere
- Derbent Dere
Sapanca gölünün fazla olan suyu doğu uç tarafında yer alan Sakarya Irmağı’na dökülür. Yapılan araştırmalara göre ortalama 80 civarında Sapanca gölünde kuş türü gözlemlenmiştir. Sene boyunca binlerce kuşa ev sahipliği imkanı sunmaktadır. Sapanca gölünde yaygın bir şekilde görülen balık cinsleri ise turna balığı, yayın ve sazandır. Sapanca Gölü kürek, yelken veya sörf yarışlarının gerçekleştirildiği bir noktadır ve kano ile gezinti imkanı da mevcuttur. Göl bu bakımdan pek çok sporcu ziyaretçiyi çekmektedir. Sapanca gölü etrafında çok fazla sayıda konaklama imkanı mevcuttur. Pek çok kiralık villa ve lüks otel ziyaretçilere hizmet sunmaktadır.
Sakarya Müzesi
Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde yer alan bu müze 1910 ve 1915 seneleri arasında yapılmıştır. Bu binada 1922 yılında Mustafa Kemal Atatürk ile annesi kalmışlardır. Çoğunlukla etnografya ve arkeolojik eserlerin yer aldığı bu müze 1983 senesinde inşa edilmiştir. Sakarya Müzesi’nde Bizans ve Roma dönemine ait eserlerin dışında Atatürk’e de ait pek çok eşya sergileniyor.
Deprem Müzesi
Ülkemizde ilk ve dünyada dördüncüsü olan deprem müzesi özelliğine sahip bu müze 2004 senesinde hizmete sunulmuştur. Deprem ve objelerin bulunduğu müzede, yapay deprem oluşturan stant da mevcuttur. Sakarya gezi planınıza Deprem Müzesini de eklemenizi kesinlikle tavsiye edebiliriz.
Çark Caddesi
Sakarya ilinin Adapazarı ilçesinde yer alan çark caddesi, bu ilin işlek caddesidir. Çark caddesinde günün her saati hareketli geçmektedir ve pek çok bar, restoran, kafe ve hediyelik eşya mağazası yer alıyor. 1999 depreminde oldukça zarar gören çark caddesi şimdilerde toparlanmış durumda ve Sakarya ilinin adeta kalbi durumundadır.
Çok önceden araç trafiği bulunan cadde olsa bile şimdilerde trafiğe kapalı ve yalnız yayalara açık cadde durumundadır. Sakarya ili seyahatinde gerekli olabilecek pek çok şey çok caddesinde rahatlıkla bulunabilir. Çark caddesi, sokak sokak, cadde cadde yürüyerek gezmeyi sevenler için bu ilde görülmesi ve gezilmesi gereken yerler arasında ilk sırada bulunuyor.
Beşköprü
Sakarya ilinde görülmesi gereken eski tarihi yapıların en başında yer alan Bizans döneminde inşa edilmiştir. Asıl ismi ise Justinianus Köprüsüdür ve Beşköprü mevkiinde Serdivan ilçesinde yer alan bu köprü, şimdilerde bulunduğu konum sebebiyle çoğunlukla Beşköprü şeklinde anılmaktadır.
Karasu Plajı
Karasu İlçesi’nde bulunan ve 15 km uzunluğa sahip olan Türkiye’nin uzun ikinci plajı olma özelliğine sahiptir. Şehir merkezinden ortalama iki saatlik uzaklığa sahip olan bu plaj, İstanbul’a yakınlığı sebebiyle yaz mevsiminde, genellikle hafta sonları insanlar tarafından sıklıkla tercih edilen mekanlar arasındadır.
Karadeniz’e kıyısı olması sebebiyle her zaman yüksek dalgaların bulunduğu deniz yüzme bakımından riskli olsa bile plajın tüm güzelliği sebebiyle her zaman dolu olmaktadır. Plajda pek çok aktiviteler yapma fırsatı da bulunmaktadır. Yaz mevsiminde oldukça fazla kalabalık bulunacağı için en ideal dönem olan Eylül ayı tercih edilmelidir. Plaj kumlarının pek çok romatizma rahatsızlıklarını tedavi ettiği yerel halk tarafından düşünülmektedir.