emlak vadisi
Emlak Vadisi
Tüm Başlıklar

Türkiye'nin tarihi dokusunu yansıtan şehirlerden biri olan Mardin'in yurt dışı ile bağlantısı Suriye'dir. Kendi içinde 10 ilçeye sahip olan bu şehir, tarihi yerleri görmeyi sevenler için açık hava müzesi görevi görmektedir. Dicle ve Fırat nehirlerinin geçtiği tarihi kent, Mezopotamya Bölgesinin ortasındadır. Bu nedenle konum olarak pek çok dine ve ırka yıllar içerisinde ev sahipliği yapmıştır. Mardin'de en iyi seyahat ve kültür turu Nisan ve Mayıs aylarında yapılabilir. Mardin hava limanı üzerinden şehir merkezine ulaşım özel araç, taksi ve şehir içi dolmuşlarla sağlanabilir. Türkiye'nin her yerinde geçerli olan müze kartlar ile Mardin'de görülmesi gereken tarihi yerler görülebilir.

Mardin Kalesi

Kartal Yuvası olarak da adlandırılan Mardin Kalesi, şehrin büyük bir alanına hitap eder. Birçok medeniyetin ev sahipliği yapmış olduğu bu kale, M.S. 330 senesinde ateşe ibadet eden ve güneşe tapan Şad Buhari'nin burada kalması ile ünlüdür. Evliya Çelebi'nin anlatımlarında sıklıkla Mardin Kalesi'ne rastlanır. Kale ambarlarında yer alan erzaklardan ve cephanelerden bu anlatımlarda bahsedilmiştir. 19. yüzyılın yarı dönemine kadar kale içerisinde var olan surlar, günümüzde bir kaç nokta haricinde yok olmuştur. Kalenin her medeniyete açılan 6 tane farklı kapısı bulunur. Kapıların oldukça sağlam bir yapısı olup, her yüzyıldaki kuşatmalara direnmesi sağlamlığını anlatır niteliktedir.

Mardin Evleri

Tarihi yerleri gezmek ve kültür turu yapmak isteyenler için Mardin Evleri paha biçilemez bir niteliktedir. Bölgeye ait olan sarı kalker taşlarından inşa edilen bu evler, sanat eserlerini andırır. Dışarıdaki sıcaklığı evin içerisine almaması bu taşların en temel özelliğidir. Mazı Dağı'nın etek kısımlarında yer alan Mardin Evleri, açık hava müzesi teması vermektedir. Tarihi bir tabloyu andıran evler, şehrin iklim yapısı hakkında bilgi verir niteliktedir. Mardin Kalesi'nin alt kısmında kalan bu evlere uzaktan bakıldığında, bir sanat eseri ortaya çıkmaktadır. Mardin Evleri genellikle iki katlı olup, kalabalık ailelerin yaşadıkları evlerdir. Evlerin çoğu ise günümüzde butik olarak kullanılmakta ve dileyen bu evlerde konaklama yapabilmektedir.

Mardin Müzesi

Antakya Patriği tarafından 1895 yılında yaptırılmış olan Mardin Müzesi, ilk başta patrikhane olarak kullanılması amacı ile hayata geçmiştir. 1988 senesinde ise Kültür Bakanlığı'nın aldığı karar doğrultusunda bakım onarım çalışmaları yapılarak 7 sene sonra müze haline getirilmiştir. Mardin Müzesi'nin her bir katında 2000 yıllık medeniyetlerin varlığına şehir olunabilir. Eyyübi, Bizans, Roma ve Asurlular'ın mozaikler, etnografik parçaları, sütun başlıkları ve mezar taşları bu müzede sergilenmektedir. Osmanlı dönemine ait zengin işlemelerin de yer aldığı bu müze adeta bir tarih evidir. Şehrin köklü tarihini içerisinde yaşatabilen nadir yapılardan bir tanesi olarak kültür turizmi yapmak isteyenler için gidilebilecek rotalar arasında yer alır.

Mardin Midyat Kent Müzesi

Mardin'in Midyat ilçesinde yer alan bu müze, Midyat Belediyesi tarafından hayata geçirilmiştir. Eski işlevi han olan müze daha sonrasında belediyenin bünyesine geçerek müze haline getirilmiştir. Han olarak günümüze kadar gelmiş olan yapı içerisinde bir çok dükkan barındırır. Onarım çalışmaları esnasında dükkanların orjinal yapılarına dokunulmamış ve hala aynı şekilde durmaları sağlanmıştır. İskit, Asur, Babil, Bizans, Selçuklu, Arap ve Osmanlı dönemine ait olan bir çok parça bu müzede sergilenir. Han olarak görev yaptığı dönemlerde dükkan olarak kullanılan odalar, Mardin yöresine özgü teknikler ile içleri dekore edilmiş şekilde ziyarete açıktır. Kilim ve takı gibi eşyaların satılması için esnaflara ayrılmıştır.

Kayseriye Çarşısı

Mardin'de tarihi mekanların yanı sıra tarihi çarşıların varlığı da kültür turu yapanların dikkatini çeker. Şehrin mistik atmosferinin sonuna kadar yansıtıldığı Kayseriye Çarşısı, Artuklu Devleti döneminde inşa edilmiştir. Dikdörtgen bir bina yapısının üç farklı giriş kapısı bulunur. Tarihi dokuların olduğu bu çarşıda, zamanında anlatılan pek çok rivayetin hala konuşulduğu söylenir. Eski sağlam yapısını günümüze kadar koruyamamış olsa da, hala ihtişamlı bir görünüme sahiptir. Mardin'in yöresel bazda en popüler çarşılarından bir tanesidir. Eski dönemlerde çok fazla gidilen bir yer olduğundan dolayı, her dükkanın kirası için esnaf bir altın verdiği, kazandıklarından devlete de pay ödediği bilinmektedir.

Bakırcılar Çarşısı

Gümüş ve bakır işlemeleri ile dünyaya nam salmış olan Bakırcılar Çarşısı, diğer adı ile Kazancılar Çarşısı olarak bilinir. Çarşı içerisinde satılan eserleri yapım esnasında izleme fırsatı olur. Etnik kökenli pek çok eşyanın satışının yapıldığı bu çarşı, Mardin'in tarihi noktalarından bir tanesi olarak bilinir. Günümüzde bakır kullanımı her ne kadar azalmış olsa da, çarşı içerisindeki esnaf üretim yapmaya devam etmektedir. Bir çok devlete ev sahipliği yapmış olan Mardin, çarşıları ile de turistlerin ilgisini çeker. Özellikle yabancı turistlerin bakır ürünlere gösterdiği ile sayesinde çarşı esnafı ayakta kalmayı başarabilmiştir.

Turabdin Platosu

Yüzyıllar öncesine dayanan hikayesi ile tarihi dokulardan biri olan Turabdin Platosu, keşişler için yurt olarak kullanılmıştır. Mardin'in sarı kalker yapısına uygun olarak inşa ettirilmiş plato, kültür gezisinin vazgeçilmez noktalarından bir tanesidir. Yukarı Mezopotamya bölgesinde kalan bir plato olup, diğer adı Hizmetkarlar Dağları ile de anılmaktadır. Tanrı ismiyle de anılan bu bölgede, 4. yüzyıldan beri süre gelen dönemde 80 keşiş ibadet etmiştir. Süryaniler tarafından kutsal bir yer sayılan Turabdin Platosu, Mardin merkeze 30 km uzaklıktadır. Plato sırtını Anadolu Dağları'na yaslamış olup, yüzünü ise Mezopotamya Ovası'na dönmüştür. Platonun yer aldığı bölgede çok fazla kilise ve manastır yer almaktadır. Mor Gabreil Manastırı ve Midyat Zaz köyü bu bölgedeki gezilebilecek diğer tarihi dokular arasındadır. Tarih kokan şehir Mardin'de gezilebilecek birbirinden farklı noktalar bulunur. Mağaraların içerisinde bulunan tarihi kalıntılar da bunlara dahildir.