Ev sahibi olmayan kişiler ev kiralayarak hayatlarını idame ettirmektedir. Bu kiralama işlemlerinde bir sözleşme dahilinde kurallar konulmaktadır. Kişiler kurallara uymak durumundadır.
Sıkça sorulan sorular arasında kiradan düşme yer alır. Kiradan düşme konusunda ev sahibi ile ortak karara varmak en doğru şeydir. Misalen kombi arızasında eğer kiracı buna sebep olmuşsa kiracı bunu ödemelidir. Ancak ekonomik ömrünü doldurmuş, kendiliğinden bir bozulma yaşanmışsa bu durum evin demirbaşı ile ilgili olduğu için ev sahibinin ödemesi gereken tutarlar arasında yer alır.
Bu konuda çokça itilaf bulunmaktadır. Hatta bu konuda açılan mahkemeler bile söz konusudur. Bu bağlamda kişiler anlaşmazlıklara düşebilmektedir. Hem kiracıya hem de ev sahibine bu konuda anlaşmaları önerilmelidir.
Kira Sözleşmesi
Kira sözleşmesinde mümkün olduğunca evde yaşanabilecek sorunları yazmak gereklidir. Ev kiralamadan önce mutlaka demirbaşların kontrolü yapılmalıdır. Misalen kombinin bozuk olması durumunda ev sahibi kiradan düşmek istemeyebilir. Ancak kontrolü sağlanır ve bozuk olduğu görülürse kiralamak için o demirbaşı yenilemek zorundadır. Bu gibi kolay ama akılcı hamlelerle anlaşmazlıkların önüne geçilebilir. Kira sözleşmesinde durumlar açıkça belirtilmeyebilir. Bu durumda arada anlaşma yapılması, her iki tarafı da mağdur etmeyecek biz çözüm sunulması gerekir.
Kiracının Hakları
Kiracı yasa karşısında birçok hakka sahiptir. Bunlardan birisi evde kalmadır. Ev sahibi kiracıyı evden çıkartma lüksüne sahip değildir. Evin satımı ya da başka durumlarda 30 gün öncesinden ihtarname çekilmesi gereklidir. Kiracılar ev hakkında söz sahibi olabilir, apartman yönetiminde temsiliyet gösterebilirler. Yani kiracıların hakları yasa karşısında korunmaktadır. Bu sebeple eve ait bir harcamanın kiracının cebinden çıkması söz konusu olamaz.
Misalen bir apartman su deposu alım işleminde masraflar ev sahibine aittir. Çünkü kiracı o depoyu belki hiç kullanmayacak ya da 1-2 defa kullanacaktır. Bu durumda o tutarı ödemesi makul olmaz. Bu nedenle de kiracı ve ev sahibine aralarında mantıklı bir şekilde konuşup sorunu halletmeleri önerilir. Gerekli durumlarda apartman yönetimi tarafından kiracı üzerine çıkartılmış ancak ev sahibine ait olan borç düzeltilebilir.
Hangi Durumlarda Kira Ücretinden Düşülebilir?
Bazı durumlar kira ücretinden masrafların düşülmesini gerektirir.
Bunlardan başlıcaları şunlardır:
- Apartmandan kaynaklı sorunlarda masraflar ev sahibine aittir.
- Eve taşınılmadan önce evde tadilat gereken durumlar söz konusu ise bunlar ev sahibine aittir. Bunlar arasında kırık kapının tamiri, kırık camın tamiri gibi başlıklar yer alabilir.
- Eve ait ve o evde uzun süreli kalacak olan şeylerin masrafı ev sahibine aittir. Örneğin dış cephe kaplaması, yalıtım, üst katın su akıtması gibi. Ancak bazı durumlarda bu masrafı kiracı üstlenip kiradan düşebilir. Durumun kira sözleşmesinde belirtilmesi önemlidir.
- Eve ait demirbaşlar eve taşındıktan sonra bozulabilir. Ev sahibi ile bu durumlarda anlaşılması önerilir.
Bu gibi bilgiler ışığında kira ve masrafların tanım ve ayrımları yapılmıştır. Bu kapsamda değerlendirildiğinde her duruma özel bir çözüm belirlenmesi önemlidir. Rastgele yapılacak bir kira sözleşmesi ileride büyük sorunlara neden olabilir. Bu nedenle kiranın yol ve yönteminden, nelerin kiradan düşülebileceğine kadar her şeyi planlamak önemlidir.
Evdeki Hangi Masraflar Kiradan Düşülmez?
Evde oluşan bazı hasarlarda kiradan düşmek anlamsızdır. Ev sahipleri bu teklifleri zaten reddetmektedir. Bunlar arasında kiracı tarafından bozulan bir ürünün değişimi, kiracının kendi dekorasyon talepleri, kiracının kişisel istekleri doğrultusunda tadilat yapması gibi durumlar sayılabilir.
Misalen bir kiracı 2 yılsonunda evin rengini beğenmeyip değiştirmek isteyebilir. Ancak bu durumda masraflar ev sahibine ait olamaz. Bu durumda özel bir istek söz konusudur. Ya da bir başka örnekle bakacak olursak kiracının salona niş yaptırmak istemesi durumunda bu masraf ev sahibine yansıtılamaz. Çünkü ev sahibinin isteği doğrultusunda değildir. Ayrıca bir başka gelen kişi bunu beğenmeyebilir. Yaşamın idamesinde bir rolü yoktur.
Bu nedenle ev sahipleri ve kiracılar kendi aralarında anlaşarak bu duruma bir çözüm sunabilmelidirler. Bu konudaki en önemli verilebilecek örnek balkon kapatmadır. Balkon kapatma durumları sıkça rastlanılan durumlardır. Balkon kapatma genel itibariyle tercih edilen bir seçenektir.
Yani ev kiralamak isteyen kişiler kapalı balkona sahip evleri daha çok tercih edebilmektedir. Bu nedenle masraflar ev sahibine ait olmalıdır. Ancak ev sahibinin durumu olmaması, durumunun müsait olmaması gibi koşullarla bu masraf paylaşılmaktadır. Şu şekilde düşünmek sağlıklıdır. Eğer kapalı balkona sahip olsaydı o evde daha fazla kira veriliyor olabilirdi. Eve yapılan masraflar evin kira bedelini etkiler. Bu nedenle makul olmak, anlaşmak önemlidir.
İtilaflar Durumunda Nasıl Bir Çözüm Aranmalıdır?
İtilaflar durumunda mahkemeler bu konuda söz sahibidir. İtilaflar durumunda kesinlikle taviz verilmemeli ve ödemeler ertelenmelidir. Siz ödeyin biz size ödeyelim gibi durumlar ileride anlaşmazlığın boyutunu artırmaktadır. Yapılan tadilatlara yönelik mutlaka fatura alınmalı ve saklanmalıdır. Aksi takdirde mahkemelerde delil olarak sunulabilecek pek bir şey olmamakta ve kişiyi zora sokmaktadır.
Kiracı ve Ev Sahibi
Kiracı olmak eve karşı nazik olmayı gerektirir. Evden çıkıldığında bulduğu gibi bırakmayı gerektirir. Ev sahibi olmak da kiracıyı anlamayı gerektirir. Tadilat işlemleri arasında yaşamı ciddi anlamda etkileyen durumlarda masrafları üstlenmeyi gerektirir. Bu bir ticarettir. Ancak mümkün olduğunca makul olmayı, anlaşmaya yatkın olmayı, birbirini anlamayı gerektiren bir ticarettir.
Ev Sahibi Olmak
Ev sahibi olmak zor bir iştir. Ev sahipleri kiraladıkları konutlarını bazen yıllarca görmemekte, hatta farklı illerde bulunabilmektedirler. Bu kapsamda da ev sahiplerinin de kiracılar tarafından anlaşılması gereklidir. Yani gereksiz isteklerle ya da saçma taleplerle gidilmemelidir. Ben aspiratörü beğenmiyorum absürt bir taleptir. Bu gibi nedenlerle ev sahibine başvurmak ilişkiyi zedeleyecektir.